Çeri ailesi İzmir’in Menderes ilçesine Bağlı Değirmendere köyünde yaşıyor. Ailenin 5 çocuğunun ortancası olan Mehmet, Değirmendere İlkokulu’ndan bu sene mezun oldu. Kardeşlerin en büyüğü Bahar ise bu yıl LGS’ye girdi, âlâ bir liseye yerleşmek için sonuçların açıklanmasını bekliyor. Ancak artık çocukların hepsinin babalarıyla annelerinin yanında yapacak işleri var. Mesela Mehmet’in küçüğü Mahmut’un işi koyunları ve keçileri otlatmak. En küçük kardeş Feride bu yıl ikinci sınıfa geçti. Yaşı çok küçük olduğundan ona şimdi bir sorumluluk verilmemiş.
Mehmet’in küçük ablası Adar birebir Mehmet üzere serada çalışıyor. Bu ailede çocuklar hem tarım işinde çalışıp hem de hiç aksatmadan okul hayatlarını sürdürüyorlar.
YAŞADIKLARINI HİKAYELEŞTİRDİ
Mehmet Çeri geçtiğimiz günlerde İzmir Ulusal Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen Geleceğin Muharrirleri projesine ailesini ve hayatını anlatan bir öyküyle katıldı. Kıssasında annesinden, babasından koyun otlatan kardeşi Mahmut’tan, ablaları ve en küçük kardeşinden bahsetti. Fakat ona bu kıssayı yazmasında kendisinden bir büyük kardeşi Adar ilham oldu. Zira Mehmet’in anlattığına nazaran Adar, serada da okulda da daima Mehmet’in ve öteki kardeşlerinin yardımına koşuyormuş.
BÜYÜYÜNCE SAVCI OLMAK İSTİYOR
Değirmendere İlkokulu Çeri’lerin aile uzunluğu eğitim gördüğü irfan yuvası olmuş. Babaları 46 yaşındaki Vedat Çeri de ailesini toplayıp Mardin’den buraya göç ettikten sonra okuma yazma seferberliği sırasında okulun müdürü Ümran Seven’den ders almış. Tarımla uğraşan Baba Çeri, “Biz 11 kardeştik. Eğitim konusunda çok zorlandık. Çocuklarımın okumasını çok istiyorum. Onları okutmak için elimden geleni yapacağım” diyor. Baba Çeri’nin geçim kaynağı serası. Serada bir salatalık fidesinden eser almanın tüm etaplarına hakim olan Mehmet ise “Çok sıcak olduğunda ve öğle saatlerinde babam seraya gitmemize müsaade vermiyor. biz de ya oyun oynuyoruz ya da derslerimi yapıyorum” diyor. Mehmet ayrıyeten okuyup savcı olmak istediğini lakin bir yandan da yazı yazmayı sevdiğini söylüyor. Okul müdürü Ümran Seven de Mehmet’i hayalleri konusunda destekliyor ve yeteneklerini geliştirmesi için çalışıyor.
KÖY OKULUNDAN DAHA FAZLASI
Değirmendere İlkokulu aslında bir köy okulundan çok daha fazlası. Bu okulda öğretmen, öğrenci ve veliler tüketimden çok üretimin peşinde. Yeni jenerasyon eğitim gereksinimleri ortasında bulunan “doğa” bu okulda çokça hissediliyor. Öğrenciler kocaman bir bahçede, çeşit çeşit ağaçların ortasına eğitim görüyor. Mevsimi geldiğinde zeytin hasadı yapıyor ve zeytinyağı üretiyor. Okul kütüphanesinde geri dönüştürülmüş materyallerden birçok aktiflik yapıyorlar. Velilerin okula etkin iştiraki için Veli Akademisi kurmuşlar, Tema Vakfıyla çeşitli çalışmalar yapıyorlar. Hatta öğrenciler limon, portakal ve mandalinadan kendi dezenfektanlarını bile üretip, kullanıyorlar. Hasebiyle onlar hayatın içinde yaşarken gereksinimlerinin da farklılaştığını söyleyen Seven, “Mevsimlik tarım emekçilerinin çocuklarının eğitim aldığı bir okul olması nedeniyle okulumuzda yapılan fizikî iyileştirmeler, toplumsal aktiflikleri hayırseverlerin ve sivil toplum kuruluşlarının takviyesiyle yürütüyoruz. Eğitimin yalnızca dört duvar ortasında olan bir şey olmadığını farklı ortamlarda farklı tecrübeler ile geliştirilmesi önemsiyoruz. Öğrencilerimizi tiyatro izlemeye, sinemaya, müzelere götürüyoruz. Üniversitelerle işbirliği yaparak toplum hizmeti kapsamında üniversitesi öğrencilerini ağırlıyor, hem meslek tanıtımı günleri yapıyor hem de okul güzelleştirme çalışmalarında takviye alıyoruz” dedi.
