Türkiye dünyanın en değerli plastik mamul üreticilerinden. Türkiye’de yaklaşık 11,5 milyon tonluk plastik mamul üretimi gerçekleştiriliyor. Buna karşılık son yıllarda süratli bir büyüme trendine girse de, geri dönüşüm kesiminin üretimi hala plastik sanayisinin muhtaçlığını karşılamaktan uzak. Bu nedenle geri dönüşüm alanında yeni yatırımların hayata geçirilmesi çok kıymetli.
Fakat geri dönüşüm kesiminin gereksinim duyduğu plastik hurdaya erişim epey kısıtlı. Türkiye’den çıkan sanayi hurdalarının tamamı geri dönüştürülürken, kaynağında ayrıştırılmaması sebebiyle organik atıklarla kontamine olan evsel atıkların fakat küçük bir kısmı geri dönüştürülebiliyor. Kaynağında ayrıştırma yapılamadığı için de geri dönüştürülecek değerli bir bedel çöp haline geliyor. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) İdare Heyeti Lideri Ömer Karadeniz, “Önümüzdeki devirde kaynağında ayrıştırma sistemini süratle hayata geçirebilirsek tüm bu ambalaj atıklarının geri dönüştürülmesi de mümkün olacak. Doğal bunun için merkezi idare iradesini ortaya koymalı, lokal idareler altyapı yatırımlarını süratle hayata geçirmeli ve kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları başlatılmalı” diyor.
AR-GE ÇALIŞMALARI DESTEKLENMELİ
Önümüzdeki yıllarda çok sayıda Avrupa ülkesinin bilhassa ambalaj ihracatında muhakkak geri dönüşüm kotaları uygulayacağını belirten Ömer Karadeniz, “Şu an için İngiltere tarafından uygulanmaya başlanan uygulama ile plastik ambalaj üretiminde geri dönüşüm hammadde kullanmayan işletmeler rekabet güçlerini önemli oranda yitiriyor. Bilhassa besinle temas eden ambalajlarda kullanılacak geri dönüşüm hammaddenin çok yüksek bir kalitede üretilmiş olması gerekiyor. Bu sebeple kimyasal geri dönüşüm alanındaki Ar-Ge çalışmalarına dayanak verilerek bu çalışmaların bir an evvel ticari nitelik kazanması sağlanmalı” diyor.
