Altın sarısı kum, masmavi deniz
Kleopatra Plajı ve Sedir Adası
Çamlı Limanı’ndan saat başı kalkan teknelerle ulaşılan Sedir Adası’ndaki meşhur Kleopatra Plajı, vaktinde Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Roma İmparatoru Marcus Antonius’un birlikte yüzdüğü rivayet edilen yer… Nurgül Büyükkalay “Bana nazaran Marmaris’i, merkezinden çok etrafı güzelleştiriyor. Kleopatra Adası, öbür ismiyle Sedir Adası, o hoşluklardan biri. Altın sarısı kumu ve turkuvaz rengi deniziyle Türkiye’de gidip gördüğüm ve yüzdüğüm en eşsiz plajlardan biri. Adaya gitmek için yemyeşil doğasıyla büyüleyen Çamlı Köyü’nün içinden geçeceksiniz” diyor.
Su sporları da yapılıyor
Bördübet
Masmavi bir deniz, rengârenk çiçeklerin ve kuş seslerinin olduğu yeşil bir cennet Bördübet. Bakir bir koyu, uzun ve kumlu bir plajı var, denizi sığ. Bördübet’te derede kano, su kayağı ve kürek çekmek üzere çeşitli su sporlarının yanı sıra antik Karya orman yolunda tabiat yürüyüşü, dağ bisikleti üzere aktiflik imkanları var. Saffet Emre Tonguç bölgeyi “Geçmişte bugünkü Bördübet’in olduğu koyda kalan İngiliz askerleri, kuş varlığına hayran olmuş. Hem sayıca çok hem de farklı tiplerde kuşun bir ortada olması nedeniyle buraya İngilizcede ‘kuş yatağı’ manasına gelen ‘Bird the Bed’ demişler. Vakit içinde biz o söylenişi Bördübet’e çevirip yesyeni bir söz çıkarmışız ortaya. Size teklifim Bördübet’in bakir koylarını kesinlikle keşfedin” diye anlatıyor.
Hikâyesini öğrenmeli
Kız Kumu
Denizin içine yanlışsız 600 metre uzanan ve suda yürüyormuş üzere hissedeceğiniz Kız Kumu’nun doğal ki aşk bahisli bir efsanesi var. Sevdiği balıkçıyla buluşmak isteyen hükümdarın kızının askerlerin elinden kaçarak balıkçıya gerçek koştuğu yolun kumla dolduğuna, okla vurulan kızın kanlarının da bu yoldaki kumlara rengini verdiğine inanılıyor. Kızıl kumlardan oluşan denizin ortasındaki yolun sonunda, Kız Kumu’na ismini veren efsanenin kahramanını tasvir eden heykeli göreceksiniz.
Panoramik seyir terası…
Amos Antik Kenti
Civarda birçok antik kent var. Lakin İçmeler-Turunç güzergâhını kullanarak yaklaşık 20 dakikalık zevkli bir seyahatle ulaşılan Amos, seyir terasıyla başkalarından ayrılıyor. Kumlubük Koyu’nun kuzeybatısında, sarp bir zirve üzerinde heyeti. Tarihte Rodos Karşıyakası olarak bilinen yerde, ağaçların ortasına dağılmış pek çok kalıntı var. Erdal İpekeşen “Tiyatro, tapınak ve heykel esasları görülecekler arasında” diyor. Birkaç yıl evvel bakıma alınarak içinde yürüyüş parkuru oluşturulan Amos’un en etkileyici tarafıysa panoramik seyir terası ve görünümü.
Yunan adalarında üzere…
Kaleiçi
Kale duvarlarının içinde kalan ve birkaç merdivenli taş sokağı kapsayan bu kısa seyahat sırasında etrafta tek katlı, panjurlu meskenler ve begonvillerle süslü butik oteller çıkacak karşınıza. En üste vardığınızdaysa marinayı göreceksiniz. Serda Büyükkoyuncu “Kendinizi bir Yunan adasında üzere hissedeceğiniz merkezdeki Kaleiçi ekseriyetle gözden kaçan bir rota. Gezmesi hayli kısa sürüyor ancak bıraktığı tada değer” diyor.
12 bin yıllık kalıntılar
Nimara Mağarası
Marmaris’in karşısında, Cennet Adası’ndaki mağara, Cennet ve Yıldız isimleriyle da anılıyor. Mağarada epeyce geniş ve sarkıt ve dikitler var. 100 bin yıl yaşında olduğu hesaplanan mağarada 1998’de kumtaşından iki bayan heykeli bulundu. Akabinde yürütülen hafriyatlarda 12 bin yıl öncesinden insan izleri, 500 renkli cam, delgiler, keskiler, taş ve kemikten yapılma delici aletler çıkarıldı. Boncukların çok olması burasının tunç çağına kadar boncuk atölyesi olarak kullanıldığını düşündürüyor. Mağara Roma döneminde adak ve tapınak yeri olarak kullanılmış. Bestenur Ekinci’nin önerisi.
Dileklerinizi fısıldayın
Kameriye Adası
Melih Uslu “Günün erken saatlerinde sonsuz bir sükûnetin hâkim olduğu, yeşillikler içindeki Selimiye sokaklarında yürüyüşe çıktıktan sonra kıyıdan hareket eden tekne çeşitlerinden birine katılmanızı öneririm. Civardaki koyları keşfedebileceğiniz bu deniz seyahatlerinin kıymetli duraklarından biri de Kameriye (Kamelya) Adası” diyor. Adada mozaikli avlusuyla dikkat çeken 1.800 yıllık bir manastır var. İçindeki mavi İsa freskiyse geride kalan onca vakte rağmen canlılığını ve etkileyiciliğini koruyor. Civardaki dilek ağaçlarına gerçekleşmesini istediğiniz hayalinizi fısıldamayı unutmayın.
Tekne çeşidine katılmalı
Turunç
Kara ve denizyoluyla ulaşabileceğiniz Turunç, Marmaris merkeze yarım saat arada. Mavi seyahat teknelerinin vazgeçilmez durağı olan Turunç’ta, akşam koyda demirlemiş teknelerden ve kıyıdaki lokantalardan müzikler yükseldiğini duyacaksınız. Günübirlik çeşitlerle Kumlubük, Çiftlik üzere koylara da uğrayabilirsiniz. Burak Özberk “Turunç’taki bu Mavi Bayraklı plajda mavinin farklı tonlarını bulacağınız bir deniz ve etrafında yemyeşil bir tabiat var. Dalış imkânı ve farklı su sporları aktiviteleri yapabilmenin yanında Çiftlik, Dalyan, İztuzu koy ve plajlarına giden tekne tiplerine da katılabilirsiniz” diye öneriyor.
Simi Adası manzaralı
Söğüt Köyü
Zamanın durmasını isteyeceğiniz, sakinliğiyle huzur bulacağınız, ne yeşiline ne de mavisine doyacağınız dünya hoşu bir Marmaris köyü. Selimiye’ye yalnızca 20 dakika arada. Doğal hoşluğundan hiçbir şey kaybetmeden kendi halinde hayatını sürdürüp gidiyor. Çam ağaçları ortasında tabiat yürüyüşü yapıp berrak denizinde yüzün. Karşınızdaki adaların ortasından batan güneşi kaçırmayın. Simi Adası’nın kusursuz görünümünü da göreceksiniz. Tarihin tesirini hissetmek için Thyssanos Antik Kenti’ni de ziyaret edin.
Antik kandiller, sikkeler, cam eserler…
Marmaris Arkeoloji Müzesi
Marmaris Kalesi’nin dehlizlerindeki dört salonda hizmet veren Arkeoloji Müzesi’nde arkeolojik bir hazine gizli. Burada teşhir edilen antik kandiller, sikkeler, cam eserler, büstler, steller, lahit çeşitleri ve çanak-çömlekler, Knidos, Burgaz, Hisarönü ve Loryma kazılarında ortaya çıkarılmış. Müzede sergilenen Helenistik, Roma ve Bizans çağlarına ilişkin eserler ortasında en çarpıcı olanlar, dünyaca ünlü Knidos aslanının öncülü diyebileceğimiz heykelcikler. Müzenin Marmaris’in esaslı denizcilik geçmişine işaret eden amfora koleksiyonu da görülmeye paha.
